Kopenhag Gezi Rehberi: İskandinav ülkesi Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag, aynı zamanda ülkenin en kalabalık ve en büyük şehirlerinin başında gelmektedir. Başkent Kopenhag, bir adalar ülkesi olan Danimarka’nın “Sjaelland Adası” üzerinde doğu bölgesinde bulunmaktadır. Bu nedenle kendisine has bir doğal atmosfere sahip olan şehir hem doğal güzellikleri hem de kuzey Avrupa ülkelerinin tarihine yön verecek tarihi önemi ve günümüzde koruduğu tarihi değerleri ile mutlaka görülmesi gereken Avrupa şehirlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Bu özellikleri dolayısı ile de Kopenhag gezilecek yerler listesi oldukça uzundur. Çünkü şehirde mutlaka görülmesi gereken çok sayıda yer bulunmaktadır.
Kopenhag ile İsveç’in “Malmö” şehirlerini sadece “Oresund Boğazı” ayırmaktadır. Bu kadar yakın mesafede bulunan Kopenhag ve Malmö arasında 2000 yılında inşa edilmiş olan “Oresund Köprüsü” bulunmaktadır. Bu şekilde kolayca her iki şehir ve dolayısıyla her iki ülke arasında ulaşım sağlanabilmektedir. Dolayısı ile Kopenhag gezisi için ulaşım alternatifi olarak İsveç’in Malmö şehrine ulaşarak, oradan da geçiş seçeneğini kullanabilirsiniz. Ancak bunun için Schengen vizesi olması gerektiğini unutmayın.
Şehirde bulunan köklü tarihiyle dikkat çeken Kopenhag Üniversitesi ve yanı sıra Danimarka Teknik Üniversitesi gibi ülkenin iki en önemli ve en büyük üniversitesine ev sahipliği yapmasından dolayı Kopenhag aynı zamanda bir eğitim şehri niteliği de taşımaktadır. Şehir içi ulaşımda kullanılabilen metro ise kentin her noktasına çok hızlı ve çok kolay bir şekilde ulaşım gerçekleştirebilmenize imkan vermektedir. Kopenhag’ta tanıdık çok şey bulmanızda mümkündür. Çünkü Pakistan, Alman ve Faslı göçmenlerin ardından şehirdeki en yoğun göçmen nüfusu Türkler oluşturmaktadır. Bu açıdan Kopenhag gezisi bizim için çok daha konforlu ve çok daha özel olabiliyor.
Eski Danca dilinde “Tacirlerin Limanı” manasına gelen “København” isminden bugünkü adını aldığına dair bilgiler bulunmaktadır. İlk yerleşimin Taş Çağı’nda olduğu belirlenmiş olmasıyla bu denli köklü bir geçmişe sahip olan Kopenhag, tarihi değerleri açısından da oldukça zengin bir şehirdir. Bununla birlikte 19.yüzyılda yaşanan sanatsal ilerleme ve atılımlar ile birlikte şehir bu konuda da çok zengin bir çeşitliliği size sunuyor. Avrupa kıtasının en sıra dışı toplumlarından Vikingler ile ilgili en fazla eser ve izin bulunduğu kuzey Avrupa şehirlerinden birisi olan Kopenhag, gezilecek yerler listesinde yer alan bir husus, bölge tarihini daha yakından görmenizi olanak vermektedir. Bir turizm şehri olan Kopenhag’ta mutlaka görmeniz gereken yerleri içeren listemizi gelin birlikte inceleyelim!
Danimarka gibi son derece köklü tarihe sahip olan bir ülkenin tarihi açıdan muhteşem olan zenginliğinin tüm yansıması Danimarka Ulusal Müzesi’nde görülebilmektedir. Son derece zengin koleksiyonların sergilendiği müzede ülkedeki insanların Taş Çağı dönemi, Viking dönemi, Orta Çağ, Rönesans ve tabii ki modern döneme ait milyonlarca eser özel koleksiyonlar halinde sergilenmektedir. Danimarka’nın dününe hem tarihi hem de kültürel açıdan bakmak istiyorsanız Kopenhag’da mutlaka ziyaret etmeniz gereken en önemli müzedir. Müzeyi gezebilmek için tüm gününüzü ayırmanız gerekmektedir. 1743 yılında Danimarka Krallığı’nın “Prens Sarayı” olması amacı ile inşa edilmiş bir yapıdır.
Müze içerisinde yer alan büyük salonda özel günlere ilişkin olarak Danimarka Kraliyet Ailesi tarafından özel davetlerde yıl boyunca verilmektedir. Son derece sıra dışı bir yönetim şekline sahip olan müzede restoranlar ve kafelerde bulunmaktadır. Ancak dışarıdan yemek ve içecek getirmenize müsaade ediyorlar hatta bu restoranlarda oturarak, bunları yiyebilmeniz de mümkündür. Danimarka Ulusal Müzesi hafta boyunca sadece pazartesi günleri kapalı olacak şekilde her gün ziyaret edilebilmektedir. Ancak 24 ile 31 aralık tarihlerinde noel nedeni ile ziyarete kapalıdır. 18 yaş üstü herkes müzeyi yaklaşık 81 TL’ye denk gelen 95 DKK ile ziyaret edebilmektedir. Kentte bulunan toplu taşıma ağına ilişkin hazırlanmış olan “Copenhagen Card” sahipleri ise müzeye ücretsiz olarak giriş yapabilmektedir.
Kopenhag’da şehrin eğlence ve sosyal alanlarının en yoğun olduğu bölgelerin başında Nyhavn gelmektedir. Bölgede bulunan kanal üzerinde sandal turları yapabilme imkanı bulunan bölgede restoran, kafe, bar gibi pek çok sosyal odaklı mekan bulunmaktadır. Hatta bölge 7/24 sürekli yaşamaya devam ediyor ki özellikle Kopenhag ile özdeşlemiş olan her sokakta bir sokak sanatçısının sergilediği caz müzik resitalleri ile son derece özel bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Türkçede karşılığı “Yeni Liman” olan bölge, dünyaca ünlü “Andersen Masalları” yazarı olan “Hans Christian Andersen” 18.yüzyılda Nyhavn’da yaşamıştır. Özellikle ahşap sandalların, limanda bulunan sıra sıra dizili rengarenk 1600’lü yılların mimari stilinde inşa edilmiş binalar, masallardan çıkma bir atmosfer sunmaktadır. Bölgede bulunan “9 Numaralı” ev ise 1681 yılında inşa edilmiştir. El değmeden bugüne kadar korunması nedeni ile en dikkat çekici yapılardan birisidir. Bölge 1670 ile 1673 yıllarında “Kral Christian V” tarafından yaptırılmıştır. 1900’lü yıllara kadar ülke ticaretinde deniz ulaşımının temel parçasını oluşturmuştur. Modern dünyada gemi boyutlarının devasalığı sadece bu liman bölgesinin sadece küçük gemilerin kullandığı bir liman haline dönüşmesine neden olmuştur. Müze Gemiler ve “Mindeankeret Anıtı” mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Bölgeyi “Christiania” ile bağlamakta olan 1912 yılında yapıldığından bölgedeki en eski köprü özelliğine sahip olan “ Nyhavn Köprüsü” mutlaka görülmesi gereken yerler arasında önem taşımaktadır.
Nyhavn’da bulunan ve sanki suyun üzerinde yürüyormuş hissi yaratan tiyatro, bölgede mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir. 2008 yılında hizmete açılan tiyatro “Mimarlık Ödülü” kazanmıştır.
Kente gelen sanat aşıkları için en özel mekanlardan birisi de Kopenhag Opera Binası’dır. 2005 yılında inşa edilmiş olan bu özel opera binası 1700 kişilik kapasiteye sahiptir. Tam tamına 14 kattan oluşan bu devasa opera binası, dünya genelinde de sayılı özel opera binalarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Kopenhag’taki “Langelinie Pier” isimli bölgesinde yer alan denizin üzerindeki bir heykeldir. Aynı zamanda deniz üzerinde bulunan taşların üzerine oturan minik bir deniz kızı heykeli olan bu yapı, şehirde turistlerin uğrak noktalarından birisi konumunda bulunmaktadır. 1913 yılında dünyanın en önemli markalarından birisinin sahibi olan “Carl Jacobsen” tarafından finanse edilerek, heykeltıraş “Edvard Eriksen” tarafından yapılmıştır. Bronz ve granik taşlarla yapılan bu tarihi deniz kızı heykeli, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu minik deniz kızı heykelinin fikrinin ilk ortaya çıkışı ise ünlü Danimarkalı masal yazarı “Andersen” tarafından kaleme alınmış olan “The Little Marmaid” isimli eserden gelmektedir. “Danimarka Kraliyet Tiyatrosu” tarafından masalın “Deniz Kızı Balesi” resitali gerçekleştirilir.
Bu resitali izleyenler arasında bulunan “Jacobsen” hikayeden çok etkilenerek, heykeli yaptırmaya karar verir. Bu heykelin benzerleri ve kopyaları hem ülke genelinde hem de dünya genelinde mevcuttur. Ancak her bir kopyaya ilişkin olarak heykeltıraşın mirasçılarına telif ödemesinde bulunulmaktadır. Dünyadaki en önemli kopya örneklerinin popülerlerinin başında ise 1989 yılında yapılan Disney Yapımı olan ve Oscar Ödülü olan “The Little Marmaid” eseridir. Her gün saat sınırlaması olmadan bu özel eser ziyaret edilebilmektedir.
Kopenhag gezi rehberi ile ilgili en dikkat çekici güzergâhlarından biriside Tivoli Bahçeleri. Tivoli Lunaparkı olarak da isimlendirilen bu bahçeler, özellikle Kopenhag’ın en temel simgelerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Kopenhag’ın tam merkezinde bulunması ile dünyadaki örneklerinden ayrılmaktadır. 1843 yılında yapılmıştır. Parkı ünlü masalcı Andersen ve “Walt Disney” tarafından sürekli olarak ziyaret gerçekleştirildiği de bilinmektedir. Bir çocuğun hayali olarak ortaya çıkmış olan bu park, babası diplomat olması nedeni ile Avrupa’daki farklı şehirlerde çocukluğunu geçiren “Georg Carstensen” sayesinde yapılmıştır. Avrupa şehirlerindeki çok sayıdaki eğlence parkını gören Carstensen, 1841 yılında oluşturduğu projesini “Kral Christian VII” için sunmuş ve aldığı onay ile 1843 yılında hizmete açılmıştır. Parkın en önemli simgelerinden birisi olan ve dünyadaki ilk olma özelliğine sahip olan “Roller Coaster” dir. 28 farklı Roller Coaster bulunan park içerisinde oyun çeşitlerinin yanı sıra yüzlerce farklı bitki türünden ve ağaçtan oluşan son derece zengin bir bitki faunası da bulunmaktadır.
Bununla birlikte parkın içerisinde 1600 farklı deniz canlısının görülebilmesi de mümkündür. Park içerisinde bir tiyatro ve yanı sıra insan yapımı bir göl bulunmaktadır. Yıl boyunca Danimarka ve Hristiyanlık için önemli olan özel günlere ilişkin olarak birbirinden renkli etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Yıl boyunca 4 milyonu aşkın turistin ziyaret ettiği parkı bu dönemlerde ziyaret ederek, daha renkli bir atmosferi deneyim edebilirsiniz. Tivoli Bahçeleri, Salı ve Çarşamba günleri dışında her gün ziyaret edilebilmektedir. 7 yaş üstü kişiler 120 DKK ile giriş yapabilirler. 3-7 yaş arası ise 50 DKK ile giriş yapabilmektedir.
Kopenhag’ın “Slotsholmen” isimli küçük bir adasında bulunan görkemli bir saraydır. 1745 yılında yapımına başlanan saray 1794 yılında tamamlanmıştır. Ancak gördüğü hasar ve yıkım nedeni ile ikinci kez baştan 1806 ile 1828 yılları arasında yeniden yapılmıştır. Ancak kötü talihi sarayın peşini bırakmamıştır. Üçüncü kez yeniden yapılmasına neden olacak kadar hasar görmüştür. Christianborg Sarayı’nın bugünkü hali 1906 ile 1928 yıllarında yeniden yapım ile aldığı bilinmektedir. Günümüzde “Danimarka Parlamentosu” için hizmet vermektedir. Ancak turistlere parlamentoyu gezebilme imkanı verilmektedir. Kraliçe tarafından konukları burada ağırlanmakta ve yemek davetleri verilmektedir. Sarayın farklı stillere sahip olan 10 farklı kabul odası bulunmaktadır. Özellikle 400 kişilik kapasiteye sahip olan “Büyük Salon”, Kraliçe tarafından verilen davetler için kullanılmaktadır. Kraliçe’nin önemli kabullerini gerçekleştirdiği yer olan “Taht Odası” da en özel yerlerinden birisidir.
Aktif şekilde bu doğrultuda kullanılan bu alanların görülebilmesi pazartesi hariç her gün mümkündür. Ayrıca sarayın bir bölümü Kraliyet Ailesi tarafından halen aktif olarak kullanılmaktadır. Saraydaki büyük salonlarda bulunan duvara asılı halılar Kraliçeye aittir ve 1000 yıllık Danimarka geçmişini yansıtmaktadır. Saray, Avrupa’daki en büyük bakır mutfak eşyası koleksiyonuna sahiptir. Sarayın 2 eski kale kalıntıları üzerine inşa edilmiş olması bu kalıntıları da görebilme imkanı veriyor. Pazar, pazartesi ve Salı günleri turistlerin ziyaretine açıktır. Sarayın farklı bölümleri için ek giriş ücretleri bulunmaktadır. Sarayın “Kraliyet Koleksiyonları” bölümü yaklaşık 42 TL, “Balo Odaları” yaklaşık 77 TL, “Kraliyet Mutfağı” yaklaşık 42 TL, tüm sarayı görebilmek için 128 TL giriş ücreti bulunmaktadır. “Copenhagen Card” sahipleri ücretsiz olarak gezebilmektedir.
Kopenhag içerisinde bulunan 1971 yılında bir grup özgürlük düşkünü “hippi” tarafından kurulan bir mahalledir. Şehrin diğer bölgelerinden tamamen farklı bir yaşayış ve kurallar yapısı söz konusudur. 40 yıllık bir mücadele sonucunda özerk bir bölge statüsü kazanmıştır. 1 Temmuz 2012 yılında “Christiana Özerk Bölgesi” olarak Danimarka devleti tarafından kabul edilmiştir. Hem Danimarka hem de Avrupa Birliği kurallarından tamamen bağımsız olan bir yerdir. Mahalleye giriş kolayca gerçekleştirilebiliyor. Ancak kendisine has olan kurallara riayet edilmesi çok önemlidir. Bu kurallar ise “Eğlen!Koşma!Fotoğraf Çekme! Şeklindedir. 800 kişinin hayatını sürdürdüğü “Pusher Street” en önemli noktalarından birisidir. Kendisine ait bayrağı ve para birimi bulunmaktadır.
Aktif olarak Kraliyet Ailesi tarafından kullanılmakta olduğundan saraydaki bazı bölümler ziyaret edebilme şansı bulunmuyor. Özellikle de “Kraliçe Margrethe II” halen burada yaşamaktadır. Bu sarayda doğan kraliçe burada ikamet etmeye devam ediyor. 1972 yılından bu yana Danimarka Krallığı tahtının sahibi konumunda bulunmaktadır. Yapı ilk olarak Danimarka’nın Kopenhag şehrindeki 4 soylu aile için yapılmıştır. Ancak 1794 yılında ciddi bir yangın geçirmesinden sonra kullanılamaz hale gelmiştir. Daha sonra kraliyet ailesi tarafından satın alınarak, onarılmış ve kraliyet ailesi üyeleri için tahsis edilmiştir. Saray içerisinde Danimarka Krallığı’na ait olan 150 yıllık dönemi içeren önemli eserler bulunmaktadır. Sarayda her gün öğle 12.00’da askerlerin nöbet değişimi merasimi gerçekleştirilmektedir. Pazartesi ve Pazar günleri arasında 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Diğer müzelerde ve saraylarda olduğu gibi “Copenhagen Card” ile ücretsiz olarak giriş yapılabilmektedir.
Rundetaarn Gözlem Kulesi, yapımı 17.yüzyıla dayanan bir eserdir. Aynı zamanda Avrupa kıtasında bulunan ve aktif olarak çalışan gözlemevlerinden birisi konumunda bulunmaktadır. Rönesans mimari stilinde inşa edilen kule, Kopenhag’da bulunan “Trinity Kompleksi” bünyesinde bulunmaktadır. “4.Christian” döneminde inşa edilmiştir. 1601 yılında gökbilimci “Tycho Brahe” hayatını kaybedince kral tarafından inşa edilmiştir. Kuleye turistlerin çıkabilmesi mümkündür. Hatta etkileyici bir Kopenhag şehir panoraması sunmaktadır. Kulenin tepesine çıkmak isteyen ziyaretçilerin 7.5 tur dönem tam 209 metrelik bir spiral rampadan çıkış gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Kule içerisinde eskiden kütüphane olan ve şimdilerde sergi ve konser gibi etkinlikler için tahsis edilen bir etkinlik alanı bulunmaktadır. Cuma ve cumartesi günleri dışında ziyaret edilebilmektedir. 5-15 yaş arası ziyaretçiler 5 DKK, 15 yaş üstü ziyaretçiler 25 DKK ile giriş yapabiliyor. “Copenhagen Card” sahipleri ücretsiz gezebiliyor.
Kopenhag şehrinin kuzey bölgesinde bulunan “Hillerod” bölgesindedir. Kuzey Avrupa’da bulunan en büyük kraliyet sarayları arasında gösterilmektedir. Rönesans mimari stiline uygun olarak 1600’lü yılların başında Danimarka Kralı “4.Christian” tarafından yaptırılmıştır. Barok stilde şekillendirilen bir bahçe ve eşsiz manzaraya sahip bir göl ile çevrilmiş vaziyettedir. Fransa’da bulunan “Versailles Sarayı” ile de sık sık karşılaştırılmaktadır. 1859 yılında geçirdiği büyük yangın ardından ağır şekilde tahrip olmuştur. Kral tarafından yapının korunabilmesi için restore edildikten sonra müze olarak kullanılması emredilmiştir. Kalenin içinde bir de Ulusal Tarih Müzesi bulunmaktadır. Yağlı boya tabloları, tavan süslemeleri, portreler, saray mobilyaları eşsiz bir görsellik ortaya çıkarmaktadır. 1996 yılında orijinal haline uygun şekilde bahçesi yeniden restore edilmiştir. Saray Pazar ve pazartesi günleri ziyarete açıktır. Normal giriş ücreti 15 yaş için 75 DKK, 6-15 yaş için ise 20 DKK şeklindedir. “Copenhagen Card” sahipleri ücretsiz girebiliyor.
Kopenhag’ın “Hillerod” bölgesinde bulunan Frederiskborg Kalesi içerisinde yer almakta olan bir müzedir. 1878 yılından bu yana açık olan müze, “Carlsberg” ailesi tarafından finanse edilmiştir. Muhteşem dekorasyonunun yanı sıra Danimarka Krallığı tarihine ilişkin tarihi tablo, mobilya ve daha pek çok farklı objeden oluşan zengin bir koleksiyonu bulunmaktadır. Son olarak, müzeye giriş ücretsiz olsa da içerisinde bulunduğu Frederiskborg Kalesi’ne giriş ücretleri ödenerek ulaşılabilmektedir.
Kopenhag’ın kırsal bölgelerine yakın bir lokasyonda bulunan bu heykeller, “Thomas Dambo” tarafından yapılmıştır. Sanatın müzelerden sıyrılması gerektiği düşüncesiyle yerel halktan aldığı destekle yapılmıştır. Dev heykellerin yapımında eski palet, tahrip olmuştur. Ahşap sundurma ve çitler gibi geri dönüşüm malzemeleri kullanılmıştır. Burada bulunan Unutulmuş Altı Dev heykelleri arasında “Arkadaş Canlısı Teddy”, “Köprünün Altındaki Oscar”, “Uyuyan Louis”, “Minik Tilde”, “Dağdaki Thomas” ve “Tepedeki Trine” şeklinde isimlere sahiptir. Heykeller tek bir noktada bulunmuyor. Kopenhag’ ın “Rodovre”, “Hvidovre”, “Vallensbaek”, “Ishoj”, “Albertslund” ve “Hoje Taastrup” mahallerine yayılmış vaziyette bulunmaktadır. Thomas Dambo tarafından hazırlanmış olan eğlenceli ve bulmacalı yol tarifleriyle heykellerin yerini tespit edebilirsiniz. Heykeller ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir.
Bu kütüphane, Kopenhag Rıhtımı’nda bulunan ihtişamlı bir yapı içerisindedir. Hem Danimarka hem de Avrupa kıtası tarihine ışık tutacak sayısız eseri barındırmaktadır. Aynı zamanda kütüphanedeki en eski kitap ise 1482 yılında “Johann Snell” tarafından yazılan Danca dilindeki ilk kitap olma özelliğine sahip kitaptır. Bunun yanında 1648 yılından beri faaliyet gösteren kütüphanenin bulunduğu bina 1999 yılında inşa edilmiştir. Hemen yanındaki eski Kraliyet Kütüphanesi binasına binada bulunan 3 köprü aracılığıyla ulaşılabiliyor. Kütüphane içerisinde kafe, kitabevi, sergi salonu, restoran ve 600 kişi kapasiteli tiyatro, konser ve konferans salonu da bulunmaktadır. 486 sandalye ve 6 okuma salonuna sahip olan kütüphanenin üye sayısı ise 32 bindir. “Black Diamond” şeklinde de isimlendirilmesini sağlayacak siyah granit taşlardan yapılmıştır. Pazartesi ve Cuma günleri 08.00 ile 19.00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Cumartesi günleri 09.00 ile 19.00 saatlerinde ziyaret edilebilen kütüphane Pazar günleri kapalıdır. Her zaman ücretsiz ziyaret edilebilmektedir.
Kentin tam merkezinde bulunmaktadır ve yılın her döneminde rengarenk bir bitki yapısına sahiptir. Bu botanik bahçesi “Kopenhag Doğa Tarihi Müzesi” yerleşkesi içerisinde bulunmaktadır. 10 bin hektarlık bir alana sahip olan Botanik Bahçesi, 1600 yılında yapılmıştır. Ancak tarihte iki defa yer değiştirdiğinden bugünkü yerini ve görünümü 1874 yılında almıştır. Bahçe içerisinde 276 adet cam ev bulunmaktadır. 16 metrelik 1874 yapımı olanı ise en dikkat çekici olanıdır. Bunun yanında Kuzey kutbu bitkilerinin de dahil olduğu 13 bin farklı bitki türü bulunmaktadır. Özellikle Botanik Bahçe içerisinde “Palmiye Bahçesi”, “Nordik Bira Bahçesi”, “Kelebek Evi” gibi alanlarda bulunmaktadır. Ekim ve mart ayları arasında hafta boyunca 08.30 ile 16.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Nisan ile eylül ayında ise 08.00 ile 19.00 saatleri arasında pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edilebilmektedir. Yetişkinler 60 DKK, 3-16 yaş arası 40 DKK, 0-2 yaş arası ise ücretsiz olarak ziyaret edebilmektedir.
“Amager Standpark” şeklinde de isimlendirilen bu plaj, Danimarka’da bulunan en önemli ve popüler plajlardan birisidir. Yemyeşil ormanların bittiği yerde başlayan kumsalı ve sonrasında gelen masmavi deniziyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Kent merkezinden çok kolay şekilde ulaşım sağlanabilen ve 2 km uzunluğunda lagün bulunan bu ada yapaydır. Haftanın her günü açık olan plaj, ücretsiz olarak kullanılabilmektedir.
1748 yılında kurulmuş olan ve modern dönemde de sanat etkinliklerinin merkezi olan bir yerdir. Dünyaca Ünlü masal yazarı “Hans Christian Andersen”, ünlü filozof “Soren Kierkegaard” ve ünlü müzisyen “Mozart” tarafından defalarca ziyaret edilmiş ihtişamlı bir salondur. Bina “Opera Evi”, “Oyun Evi”, “Eski Sahne” şeklinde 3 ana bölümden oluşmaktadır. 1744 yılında mimar “Nicolai Eigtved” tarafından inşa edilmiştir. 800 koltuk kapasiteli bu eski tiyatrosu, 1839 yılına kadar mütevazi olarak faaliyet göstermiştir. 1839 yılında ek binaları yapılmıştır. “Opera Evi” 2005 yılında, “Oyun Evi” ise 2008 yılında inşa edilmiştir. Ücretsiz olarak binayı ziyaret etmek mümkündür. Ancak içeride sergilenecek oyun ve performanslara göre ziyaret saatleri değişiklik göstermektedir.
Kopenhag’ın ormanlık bölgesinde ve kent merkezinde yaklaşık 11 kilometre mesafede bulunan ormandır. Yemyeşil ağaçların ve büyüleyici görselliğe sahip göllerin bulunduğu bu orman “Geyik Parkı” olarak da isimlendirilmektedir. Bunun nedeni ise orman içerisinde yaşayan geyiklerdir. 2 bini aşkın geyik özgür şekilde parkta yaşamaktadır. 100 yılı aşkın bir süredir koruma altında olan bir parktır. 2015 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Park içerisinde kralın “Av Köşkü” bulunmaktadır. Haftanın her günü 24 saat kesintisiz olarak ücretsiz şekilde ziyaret edilebilmektedir.
Danca dilinde “Dyrehavsbakken” olan Bakken, dünya üzerindeki en eski eğlence parkıdır. 1583 yılında inşa edilen bir parktır. Hem eğlence etkinlikleri ve araçları hem de doğal ve tarihi atmosferiyle dünyada başka hiçbir yerde tanık olunmayacak bir atmosfere sahiptir. Dyrehaven içerisinde yer aldığından son derece eşsiz doğal güzellikler sunmaktadır. Eğlence parkında yaklaşık 150 yıllık geçmişe sahip olan bir “kabare” bulunmaktadır. Parkı, pazartesi ve cuma günleri arasında 12.00 ile 00.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Cumartesi ve Pazar günleri ise 11.00 ile 00.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Parka giriş ücretsiz olsa da her etkinlik için özel bilet alınması gerekmektedir.
Kopenhag şehrinde alışverişin merkezi olan bir caddedir. 1.1 kilometre uzunluğa sahip olduğundan Avrupa’daki en uzun yaya yolu özelliğine sahiptir. Çünkü cadde 1962 yılından bu yana araç trafiğine kapalıdır. Kentteki “Charlottenburg Sarayı” ile “Belediye Sarayı” arasında bulunan Stroget Caddesi, 1800’lü yıllara uzanan tarihe sahiptir. Geleneksel ve klasik mimaride inşa edilmiş binaların arasında tarihi veya yeni ürün satışı gerçekleştiren mağazalar bulunmaktadır. Günün her saatinde yaşamın aktığı bu cadde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Cadde üzerinde ayrıca “Kraliyet Tiyatrosu”, “Church of Our Lady”, “Stork Çeşmesi” ve “Christiansborg” gibi önemli tarihi yapılarda bulunmaktadır.
1606 yılında “Kral 4.Christian” tarafından inşa ettirilen bir kaledir. Kale içerisinde Danimarka tarihinin en eski kraliyet bahçesi olan “King’s Garden” bulunmaktadır. 19.yüzyılın ortasına kadar kraliyete ev sahipliği yapmıştır. 1838 yılında ise halk tarafından kullanıma açılmıştır. Günümüzde ise kraliyet koleksiyonlarına ilişkin bir müze olarak hizmet vermektedir. Saray çevresindeki kralın bahçesi ise özellikle bahar aylarında eşsiz bir güzellikte atmosfer sunmaktadır. Pazartesi ve Pazar günleri arasında 09.00 ile 17.00 saatlerinde ziyarete açıktır. 75 DKK ile 115 DKK şeklinde girilen bölümlerine göre farklı giriş ücreti uygulanmaktadır.
Avrupa kıtası genelinde “Hamlet’in Kalesi” olarak da isimlendirilen Kronborg Kalesi, Kopenhag’ın 40 km uzaklığında bulunmaktadır. Tiyatro sanatının en temel oyunlarından birisi olan Hamlet ise bu sarayda geçmektedir. Kale 1420 yılında Danimarka Kralı “Eric” tarafından ülkenin “Baltık Denizi” giriş ve çıkışlarında hakimiyet sağlaması amacıyla öncelikle surları yapılmıştır. 1585 yılında ise Rönesans mimari stilinde yeniden yapılan kale adını bu dönemde almıştır. 1772 yılına dek kraliyet ailesi tarafından kullanılmaktadır. Önemli noktalardan birisi olmasına karşın 1772 yılında “Kral 3.George” tarafından kız kardeşi “Kraliçe Caroline Mathilde” bu kaleye mahkum edilmiştir. Daha sonra 1922 yılına kadar askeri faaliyetlerde kullanılmıştır. Bugün ziyaretçilere açık olan kale içerisinde “Şövalyeler Salonu”, “Kraliyet Ailesi Bölümü” ve “Denizcilik Müzesi” bulunmaktadır. Hafta boyunca her gün 10.00 ile 17.30 saatleri arasında 135 DKK giriş ücretiyle ziyaret edilebilmektedir.
Kopenhag Gezi Rehberi
Yorum Yaz