Venedik Gezi Rehberi: Venedik’te gezilecek yerler şüphesiz seyahat notunun içerisine sığmayacak kadar büyüktür. Aynı zamanda sizi büyüleyecek kadar müthiş güzellikler barındırmakta.
Nereden başlamak gerekir bu büyüleyici güzelliği anlatmak için; gondollarıyla gezdiğimiz kanallarından mı, her adımımda karşıma çıkan ve binlerce yıl öncesinden selam getiren tarihi mekanlarından mı yoksa duygu ve romantizm yüklü sokaklarından mı?
Düşünün 118 tane küçük adacıkların meydana getirdiği bir adalar kentinde, şehrin sokaklarında gondolla geziyorsunuz. Gezdiğiniz çevre civarındaki müthiş tarihi binaları ve sizi büyüleyecek klasik yapıları, fotoğraf pozlayarak keşfediyorsunuz. Kanalları birbirine bağlayan köprüler, gondolla hayretler içerisinde gezen turistler, kafelerden gelen müzik sesleri, her yerde karşınıza çıkan pizzacıları ile Venedik muhteşem bir şehir. Venedik’i keşfetmek için biraz bütçeyi zorlamak gerekiyor. Lakin hayli pahalı bir şehir ama bütçenizi zorladığınıza değecek güzellikler sunmuyor da değil hani.
Grand Canal yani Venedik’in Büyük Kanalı ile geziye başlamak bence en güzel seçim olacaktır. Etrafta yükselen tarihi binaların görkemi ile kanal içerisinde Gondollar veya Vaperottalar ile yapacağınız yolculuk. Venedik’i keşfetmenin en güzel yollarından bir tanesi. Dikkat etmeniz gereken husus tüm vaperotto veya gondollar kanalın her yerini gezdirmiyorlar. Bununla birlikte 1 numaralı vaperotto tüm kanalı baştan sona gezdirmekte.
Büyük Kanalı keşfettiniz ya şimdi? Venedik’in ana kilisesi olarak bilinen San Marco Bazilikası’nı mutlaka görmelisiniz. Kilise, Bizans Mimarisi’nin günümüze kadar gelmiş en güzel örneklerinden birisidir. İnanılmaz bir görkeme ve gösterişe sahiptir. Kilise 1807 yılından bu güne Roma Katolik Başpiskoposunun resmi ikametgahı olarak kullanılmakta.
Venedik’te gezilecek yerler arasında en çok dikkatinizi çekecek yerlerden birisi de Rialto köprüsü’dür. Büyük Kanal üzerinde bulunan 4 köprüden en eskisi ve en çok bilinen köprüsü. Göz kamaştıran bir tarihi dokuya sahip. Diğer köprülere göre mimarisi biraz farklı olan köprü üzerinde bir hatıra fotoğrafı çektirmek sanırım en güzel duygu olsa gerek.
Palazzo Ducale’nin alt tarafında bulunan kemerleri yer çekimine meydan okumaya gotik çağdan bu yana hâlâ devam ediyor. Gotik mimarisinin en güzel örneklerinden birisi olan Palazzo Ducale’de Venedik Dukaları ikamet etmekte.
Büyük Kanal’da gezdiğimiz Ca’ d’Oro Sarayı Venedik’in hayran kaldığımız tarihi değerlerinden bir diğeri. Kanal gezisi sırasında altından bir ev olarak düşündüğümüz bu muhteşem saraya hayran kalmamak elde değil. Krom rengine benzeyen kaplaması, altın yaldızları ile nefes kesen bir güzelliğe sahip.
Büyük Kanala bakan ve diğer yapılardan kolaylıkla ayrılan bir diğer yapı ise Ca’ Pesaro, bugün Modern Sanatlar Müzesi olarak hizmet veren bir yapıdır. Kanal gezisi sırasında hemen dikkatinizi çekecektir. Yapının neredeyse tamamı mermer taşından yapılmıştır. Belki de bu yüzden bu kadar kasvetli ve gösterişli durmaktadır.
Kanal geziniz sırasında kendini diğerlerinden ayırıp “ben buradayım” diyen bir köprü var ki oda Ahlar Köprüsü. Bembeyaz kireç taşından yapılan köprünün etrafı tamamıyla çevrilmiştir. Köprünün ızgaraları emsalsiz bir güzellik sunmaktadır.
1565 yılında inşa edilen ve bugün bir çok kültürel etkinliğe ev sahipliği Cavalli-Franchetti Sarayı, Venedik gezinizin bir diğer uğrak noktası olmalı. Accademia Köprüsü’nün hemen yakınında yer alan bu muhteşem saray farklı mimarisi ve göz alıcı güzelliği ile keşfetmeniz gerektiğini düşünüyoruz.
Venedik pek çok Avrupa ve Akdeniz ülkesiyle kıyaslandığında oldukça pahalıdır. Lakin planlı bir gezi, sizin mali yapınızı zorlamadan iyi bir gezi geçirmenize olanak verebilmektedir.
Öncelikle her ucuz gördüğünüz otele kanmayın. Kısacası Venedik’te gecelik kişi başı 30 Euro’dan başlayan fiyatlarla konaklamak mümkün. Lakin konaklayacağınız otelin konumu çok önemli, özellikle akşam dışarı çıktığınız zamanlarda şehir merkezine çok yakın olmayan bir otel yüzlerce Euro taksi parası ödemenize sebep olabilmektedir.
Kendimizden örnek vermek gerekirse Venedik’e ilk seyahatimizde ki o zamanlar acemi olarak gezindiğimiz daha Malcontenta (Venedik’e 12km uzaklıkta) isimli bir yerleşimde 30 Euro’ya tek kişilik odada ve oldukça rahat bir otelde konaklamıştık. Ama gecenin bir yarısı bardan çıktığınızda otelin hemen bir kaç adım ötede olmasının ne kadar iyi bir fikir olacağını anlayacaktık. Maalesef öyle de oldu.
Venedik Gezi Rehberi
Yorum Yaz